Mücadele, Ter, Zafer

Fırtına gibi başlayan bir Fransa

Horozlar maça oldukça hızlı başladı. Didier Deschamps’ın sistem değişikliği ve oyuncu tercihleri içeride oynayacağı ve gole muhtaç olduğu bu maçta son derece isabetli oldu. İlk on dakikada gelmesi gereken gol, biraz gecikse de 22’inci dakikada Mamadou Sakho’nun ayağından geldi. Bu gol Kadıköy‘de oynanan bir Fenerbahçe-Galatasaray derbisinde Mondragon‘dan seken topu tamamlayan Luciano’nun golüne son derece benzer bir şekilde kaydedildi.

Ilk golün hemen ardından Ribery‘nin ortasında topla birlikte kalenin içine giren Benzema’nın nizami golü ofsayt gerekçesiyle sayılmasada, moralini bozmayan Fransa, bu kez buram buram ofsayt kokan bir pozisyonda 34’te yine Benzema ile farkı ikiye çıkardı.

Ilk yarıda skor dezavantajını kapatan Fransa oyunun her bölümünde daha etkin olan taraftı. Topu alelacele ileriye taşıyan Ukrayna, son 30 metrede yaptığı pas hataları ve oyuncuların koordinasyon sorunları nedeniyle pozisyon dahi üretemedi. İlk yarının uzatma dakikalarında bir kornerden gelen topa sol ayağıyla vuran Yarmolenko’nun şutunu Mathieu Debuchy çizgi üzerinde başarıyla kesti ve ilk yarı 2-0 Fransa‘nın üstünlüğü ile sona erdi.

Kacheridi atıldı maç bitti

İkinci yarının henüz başında 47’inci dakikada Ukrayna‘lı Kacheridi Ribery‘yi düşürünce ikinci sarı karttan kırmızı kartla oyundan atıldı. Bu aynı zamanda Ukrayna için sonun başlangıcı oldu. Bu dakikadan itibaren hiç top yapamayan Ukrayna, oyunun kontrolünü zaten elinde bulunduran Fransa‘ya iyiden iyiye teslim oldu. Sağlı sollu ataklarıyla rakip defansı bunaltan Mavi’ler, 72’de oyuna sonradan giren Gusev’in topu kendi ağlarına göndermesiyle birlikte farkı üçe çıkardı.

Son dakikalarda stresten yedek kulübesine oturup kalan Didier Deschamps, maçın son düdüğüyle birlikte teknik ekibiyle sevince boğulurken, üzülen taraf Ukrayna oldu. Evinde elde ettiği 2-0’lık avantajı Paris‘te koruyamayan Ukrayna, Dünya Kupasını evinden izleyecek. Fransa ise Brezilya‘ya giderek 14.kez bir Dünya kupasına katılma hakkını elde etmiş oldu.

Çare Cabaye-Valbuena demiştik

Geçtiğimiz hafta sonu oynanan ilk maçın ardından yaptığımız değerlendirmede, Fransa‘nın orta sahasını 3’leyip, formasyon değişikliğine gitmesi gerektiğini söylemiştik. Maça bu kurguyla çıkan Didier Deschamps ilk dakikadan devreye kadar tam saha baskı ile Ukrayna‘yı kendi alanına hapsetti.

Valbuena ve Ribery‘nin kenarlardan içeriye doğru kat etmesi ile Benzema’nın Giroud’ya nazaran nispeten daha geriye gelerek oynaması, Fransa‘nın daha kompakt bir görüntü sergilemesini sağladı. Stoperler Varane ile Sakho da orta sahaya yakın oynayınca, geriden oyun kurma görevini üstlenen Cabaye’ın işi son derece kolaylaştı. Orta sahanın hakimiyetini ele geçiren Fransızlar, Ukrayna savunmasına hiç ileriye çıkma şansı vermedi. Kritik ataklarda ise, Cabaye’ın kenarlara doğru oyunu genişleterek yaptığı doğru pas tercihleri kilit rol oynadı. Yapılan ortalarda etkili olan Fransa, net pozisyonlar buldu.

Kupada büyük ihtimalle form grafikleri değişmediği takdirde Deschamps yine benzer isimleri kadroya çağıracaktır. Bu saatten sonra Messi veya Ronaldo formuna ulaşmadığı müddetçe Samir Nasri anca B planı olabilir.

Matuidi’ye yedek şart

Fransa Milli takımında bugün oynanan iyi oyuna rağmen aksayan tek isim Blaise Matuidi oldu. Takımın geneli iyi performans gösterince orta üstü performansı göze batan Matuidi’ye bir yedek bulmak şart. Bu maç için Moussa Sissoko bir tercih olabilirdi, fakat Deschamps kullanmadı. Bu gibi durumlarda Fransa‘nın sistemini değiştirmeden mevkisel oyuncu değişiklikleriyle maçın gidişatını değiştirmesi gerekiyor. Dünya Kupasına kadar vakti var Didier Deschamps’ın. Bakalım bu oyun sistemini iyice oturtabilecek mi?