Cem Alanyalı: Türk modeller egolu ve kibirliler
19 Ağustos 2022 | Gösterim: 39 | Kategori: Moda
Blend Model, casting, menajerlik alanlarında hizmet veren Cem Alanyalı, Yeni Çağrı Gazetesi’nden Gizem Yıldız’a verdiği röportajında çarpıcı açıklamalarda bulundu. İşte o keyifli röportaj;
Merhaba Cem Bey, Blend Model, casting, menajerlik alanlarında hizmet verdiğinizi biliyorum. Cem Alanyalı bu sektöre nasıl girdi?
Cem Alanyalı: 2002 yılında yakın bir arkadaşımın tavsiyesi ile girdim. Hayatımda aldığım en doğru kararmış. Çocukluğumdan bu yana moda ve modanın yüzlerine bir merakım vardı. Açıkçası ülkemizde bu işi yapmaktan gayet mutluyum lakin moda ve yüzleri tüm dünyada var olmalı dolayısıyla ben de yüzümü yurtdışına çevirmiş durumdayım.
Sanatsal Yetenek Yöneticisi olarak adınız geçiyor. Tam olarak bu ismin açılımı nedir?
Mesleğimizin uluslararası anlamı ve Avrupa birliği iş kanunları uyumu açısında ad örtüşmesi gerekmektedir. Lakin Scout yani yetenek avcılığını Türkiye’de insan kaynakları alanında alınmış bir meslek adıdır… Türkiye’de ise bir anlam karmaşası yaşanmaktadır. Menajer kelimesi de Managment ve Manager kelimelerinden dilimize Menajer şeklinde gelmiştir. Meslek kodu oluşturulurken Meslek tanımını Sanatsal Yetenek Yönetimi olarak almış derneğimiz.
Özellikle bu yıl modellikle ilgili birçok iddia ortaya atıldı. Neredeyse modellikten televizyon dünyasına atılan bütün isimler zan altında kaldı. Günümüze kadar evrimleşen süreç nasıl ilerledi?
Tüm dünyada MEtoo diye başlayan sürecin ülkemizde de etkileri yaşandı. 1990’lı yıllardan beri gelen bir hiyerarşik düzen vardı. Günümüzde insanlar daha bilinçliler ve sosyal medya vasıtası ile herkes daha görünür ve ulaşılır. Dolayısıyla kimsenin zan altında kalacağı bir durum yaşanmamaktadır.
Benim merak ettiğim konulardan biri “Bir model ajansının amacı” nasıl bir sistemle çalışıyorsunuz?
Bir model ajansı, yeni yüzler keşfeder ve onları dünya moda merkezleri ile tanıştırır temsil eder. Yeni yüzlerin piyasaya kazandırılması ve Sektördeki Markaların yüzlerinin değişmesini sağlar.
Yoğun olarak yabancı isimlerle çalışıyorsunuz. Bunun sebebi nedir?
Çünkü yabancılar sıfır kapris, ne yazık ki yeni Türk modeller son derece egolu ve kibirliler. Zaten birçoğu da iş yapamadıkları için influceer gibi takılıyorlar.
Yurtdışında nasıl bir bağlantınız var?
Aslında benim için önemli olan ülkem, ülkemde yapmak istediğim pek çok iş var, yurtdışında ise daha çok değerim biliniyor.
Model dediğimiz zaman uzun boylu, ince belli genç kızlar gözümüzün önüne geliyor. Bu güzellik algısı hala devam ediyor mu?
Dünya üzerinde pek çok şey değişti ve güzellik algıları da değişmektedir. Aslında burada bizim uzun boylu ve sağlıksız, zayıflık gibi bir kıstasımız yok. Modelliği yüz ve beden güzelliğine indirgemek çok yanlış olur.
Bugün tanıdığımız birçok ünlünün, kapıları modellik yaparak araladığını biliyoruz. Hala böyle bir düzen söz konusu mu?
Tabi ki ben şahsi olarak Modellik ile Oyunculuğu birbirinden ayırmayarak sanatsal yetenek yönetimimi de bu bağlamda yapıyorum. Modelleriimiz markaların yüzü olarak reklam filmlerinde yer alıyorlar ve bu vasıtayla da yapımcılar tarafından da fark ediliyorlar.
And Warhol’un “Bir gün herken 15 dakikalığına ünlü olacak” öngörüsü gerçekleşiyor mu?
Var olan bir şeyi yok edemezsin. Yok olan bir şeyi de var edemezsin.
Menajerlik ve cast alanında nasıl bir çalışma yapıyorsunuz?
Yeni yüzler keşfederek onları markalar ile buluşturuyorum. Pek çok yerli ve yabancı markanın da cast direktörlüğünü yaparak yüzlerini bulmalarına danışmanlık yapıyorum.
Bu yola girerken en büyük hedefiniz “geniş model çeşitliliğini temsil eden ilk Türk mankenlik ajansını başlatmakmış” Bunu başarabildiniz mi?
Konfeksiyon değil butik çalışıyorum.
Defileler, projeler, televizyon dünyası ve ihtişamlı bir hayat… Tüm bu ışıklı dünyanın içinde kendinizi bulmakta zorlandığınız oluyor mu?
Ben tercihimi baştan yaptım, o yüzden yaşadıklarım bana sadece bir tecrübe olarak kalıyor.
Her geçen gün büyüyen bir isim haline gelmek, bu kariyer yolculuğundaki adımlarınız bugünkü Cem’i nasıl biri haline dönüştürdü?
Cem aynı Cem, gün geçtikçe hedeflerim artıyor.
Şu an buluğunuz yerden mutlu musunuz?
En büyük zevkim, sahilde ekmek arası yaptırıp denize karşı limonlu, tarçınlı suyumu içmek, sizce mutlu değil miyim?
Sosyal medya, dijital platformlar, gelişen teknolojiyle birlikte artık yeni bir dünyanın içerisindeyiz. Bu dönüşüm sizi nasıl etkiledi?
Evet çok çabuk tüketiyoruz, işimiz adına büyük bir rahatlık kolaylık sağlandı. Artık günümüzde kimse zan altında kalmıyor.
Mankenlik adına, cast adına açılan binlerce ajans var. Bazen bu çoğullaşma kafa karıştırıcı olabiliyor. Sizin tüm bu isimlerden sıyıran özellik nedir?
Kendisini hayranlıkla takip ettiğim bir ismin bir sözünden bahsetmek istiyorum; Şampiyon belli 2. Kim. O yüzden geride bıraktıklarımın hiç farkında bile değilim.